Köşe Yazıları

SU ÜLKESİ

Hollanda bir savaş alanıdır. Su savaşı... Hollanda'nın tarihine bakıldığı zaman bu muhteşem savaşı
net bir şekilde görebiliriz. Hollandalılarda "tanrı bütün dünyayı yarattı ama
Hollanda'yı Hollandalılar yarattı" düşüncesi var. Hollanda ilk zamanlarda
sularla kaplı bir bölgeydi. Daha sonra bu bölgeye gelen insanlar setler, yel
değirmenleri gibi şeyler yaparak Hollanda'yı yaşanabilir bir yer haline getirdiler.

Su yaşam kaynağıdır.
Yaşam kaynağıyla savaşmak... Suya muhtaçsın, su olmadan yaşayamazsın aynı zamanda
suyla savaşmak zorundasın. Hollanda'ya ilk geldiğim zamanlarda her yerde yel
değirmenlerini gördüm. Bur da yel del değirmenleri suyu pompalamak amaçlı
kullanılıyor. Su düşman, yel değirmenleri ise Hollandalıların silahı haline
gelmiş. Türkiye'de yağmur duaları yapılırken bur da yağmur yağmasın diye dua
ederler. Her an bir tsunamiye karşı tetikteler. 
Har ayın ilk pazartesi günü saat 13.00 da bütün ülkede 1 dakikalığına
sirenler çalar. Sirenler iler ki zamanlarda olabilecek bir tehlikeye karşı
alınan bir önlemdir. En büyük korkuları ise bir tsunami çıkmasıdır.
Hollandalılar çocuklarına önce yüzmeyi öğretirler sonra ise siren sesinin ne
anlama geldiğini olağanüstü durumlarda ne yapmaları gerektiğini öğretirler.
Hollandalıların suyla savaşırken 2 önemli silahı vardır. Biri yel değirmeni
diğeri ise yardımlaşma duygusudur. Yardımlaşmayı çok iyi bir şekilde
yapıyorlar. En son çıkan tsunamide büyük bir felaketin olmasını önleyen tek şey
yardımlaşmadır. Bazı Hollandalılarda "Doğanın Hollanda'dan intikam alacağını
büyük bir tsunamiyle Hollanda'nın yerle bir olacağı" düşüncesi var. Ben bu
düşünceye katılmıyorum. Düşmanın ne kadar güçlü olursa olsun, akıllı bir
savaşçıysan her zaman kazanırsın.

ESRA YILDIRIM


DOĞA HARİKASI HOLLANDA

Farklı kültür,farklı amaç,farklı yapıt,farklı dil ve en
önemliside farklı bir sistemle karşı karşıyaydık. En basitinden kırmızı yaya
ışığında geçmek yasak,arabaların gereksiz yere korna çalması yasak,yaya
yollarında her ne olursa olsunyol her zaman yayaların hakkıdır gibi
düşünceleride var. Eğitim sistemlerine girecek olursak eğitim sistemleri çok
kaliteli. Okullara çok önem veriliyor. Resmen öğrencileri okumaya teşvik
edercesine. Eğitim sistemleri,okul dekorasyonarı,bina yapıtları muhteşem. Tabi
yemyeşil doğası alır götürür bizi bambaşka dünyalara.Ülke yaşamı doğayla
bütünleşmiş olduğu için insanda sakinlik yaratıyordu.Gerçekten insana huzur
veriyordu doğasıyla. Eski sistem yel değirmenleriyeni sistem yel
değirmenleriyle ülke için önlem alınması çok yaratıcı bir fikir ve görüntüsüde
çok hoş. Her yer su ve her yer yeşillik. Fakat işin kötü yanlarıda yok değil
tabi. İnsanlıklarından bahsedecek olursak onlar çok ayrı bir dünyadalar sanki.
Samimiyetsiz ve asık suratlı insanlar. Misafirperverlik desek hiç yok zaten.
Neyseki fazla yabancılık çekmedik. Nereye gitsek muhakkak bir Türk çıkıyordu
karşımıza. Kaldığımız yerdeki insanlarda Türk'tü çok sıcak kanlı insanlardı.
İlk gittiğimiz okul grafik okuluydu. Okulun eğitim sistemi çok iyiydi. Öğrenciler
gruplar halinde çalışma içerisindeydi.sadece kendilerini derse adamış gibilerdi
ve çıkardıkları sonuçlar gerçekten çok başarılıydı. Teknik bilgiden çok
uygulama vardı.Öğrencilere  uygulama için
sunulacakn en iyi imkanlar sunulmuştu. Sonraki günlerde Türkçe dilli olan haber
ajansını ziyaret ettik. Gerçekten çok tuhaf Türkçe dilini kullanan inanların
azınlıkta olan bir ülkede Türkçe dilli Gazete yayınlanması. Bir taraftanda
gurur verici tabi.

İlk zamanlar aile özlemi,Türkiye özlemi vardı içimde. Günler
ne kadar eğlenceli,heyecenlı geçsede başımı yastığa koyduğumda ilk başta ailem
ve mustafa ceceli'yle donatılmış odam geliyordu aklıma.Öğretmenlerim ve oda
arkadaşlarım ailemi aratmıyor diye geçiştiriyordum kendimi ama odadaki
huzursuzluk beni çok rahatsız ediyordu.Bize yabancılık yaşattırmadıkları için
gösterdikleri ilgiden dolayı Arif ve Alaaddin ağabeylerime tabi yaptıkları
güzel yemeklerden ve anne şevkatini gösterdiklerinden dolayı Öznur ve Sümenye
ablalarımıza teşekkür ediyorum.

DAMLA CENGİ


GÖZ KAMAŞTIRAN ÜLKE HOLLANDA

Ülkenin en çarpıcı yönü kanallarla örülmüş bir doğa mucizesi
olan Hollanda... Bu ülkenin en önemli ve en göz alıcı bir özelliğidir. Hollanda
yapma bir dünya olsa da aslında gerçek kadar güzel bir yer. Sistemli ve düzenli
bir ülke. Sistemli ve düzenli olmasını ilk olarak trafik kurallarından
anlayabiliriz. Yayaların ön planda olduğu nadir ülkelerden birisidir. Trafik
ışıklarının olmadığı yerlerde yayalara öncelik verilir. Ve ilgimi çeken
şeylerden bir tanesi de trafik ışıklarında kırmızı yanıyorsa araba geçmese bile
yeşil ışığı bekleyen bir ülke. Bu kadar özgür bir ülkenin kurallara uyması ne
kadar hoş bir davranış.

Gelgelelim hayallere sığmayacak kadar çok sayıda
bisikletlere...  Bisiklet kullanımı gerçekten
çok fazla. İnsanlar bisikletlerle hem spor yapıyor hem de tasarruflu bir araç
olarak kullanıyorlar. Ve arabalar bisikletlerden daha ucuz fiyatlara satılıyor.
Âmâ sağlık ve spor açısında bisiklet favori bir araç olarak benimsenmiş.
Ülkenin diğer güzel harikası yel değirmenleri.  
Yel değirmenlerini ilk gördüğümde toprağı az olan bir ülkede tahıl nasıl
yetişiyor da bu kadar değirmen bunları öğütüyor diye aklımdan geçirdim.  Sonra yel değirmenlerinin aslında suyu
pompalama görevi yaptığını öğrendim. Hollanda'nın mimari yapısı çok güzel.
Toprağın az olması evler arasındaki boşlukların az olmasına neden oluyor.
İlgimi çeken şeylerden yine bir Hollandalının Müslüman olması ve çevresindeki
tepkilere rağmen yılmayıp usanmadan direnç göstermesi  beni kendisine  hayran bıraktı. Hollanda'nın güzel bir ülke
olmasının yansıra görgü kurallarından 
yoksun    bir  ülke 
özgürlüğünün   sınırını  korunamadığı 
her  şeyin  oldukça 
yaşandığı  bir  ülke. 
Tabi  bu bir  genelleme 
fakat  istisnalar  kaideyi 
bozmaz.

MEDİNE KARABULUT


                                                                  
162 TON 1 RENK

Bir ülke düşünün 162 ırkı içinde barındıran, her kültürden,
her renkten, her gelenekten, her dilden ve her dinden insanın bir arada
yaşadığı. Bir ülke düşünün insanların farklı tonlardan bir renk oluşturduğu.
Bir ülke düşünün farklılıklardan bir bütün oluşturan. Şimdi bu ülkenin adına
Hollanda deyin.

İşti böyle bir yer Hollanda...

Sokaklarda, alışveriş merkezlerinde, parklarda,
restoranlarda, metrolarda farklı dilde, farklı renkte, farklı tarzda insanlarla
karşılaşabilirsiniz. Ama bu farklı insanlar bir bütün olarak yaşıyorlar.
Hollanda'nın yerli insanıyla Hollanda da yaşayan bir Faslının, bir Türk'ün, bir
Uzak Doğu insanının ya da bir Siyahinin arasındaki farklardan oluşan bir bütün
bu ülke...

Aslında bir nevi farklı inanıştan, farklı dilden, farklı
kültürden insanların bir arada yaşayabileceğini gösteren bir tablo Hollanda.
Usta bir ressamın fırçasından damlayan siyah, beyaz, sarı renklerin barışın
sembolünü oluşturduğu bir ülke. Ya da bir yapboz olabilir Hollanda. Farklı
insanların birbirlerinin boşluklarını doldurduğu bir yapboz.

Hollanda insanlara barışı öğretecek, aslında bütün
insanların ayrım yapılmadan bir arada yaşayabileceğini, renklerin ya da
konuşulan dilin hiçbir öneminin olmadığını gösterecek en uygun ülke..

Dünya'da bütün insanların bir olduğunu aralarındaki
farkların aslında bir sorun olmadığını bu ülkede rahatlıkla görebilirsiniz.

Hollanda küçük bir ülke olmasına rağmen bu kadar fazla ırkın
olması şaşırtıcı ve muhteşem bir tablo...

162 tondan 1 renk oluşturan küçük ülke...

                        
                                                                                                                Cemre TOĞAC


Yeni Bir Ülke Yeni Kültür Şokları

Hollanda Türkiye'den her koşulda çok
farklı olan bir ülke.Bana sorarsanız Hollanda Türkler'e göre sadece ülkenin
değerini anlamaları ve kendilerini daha da geliştirmeleri açısından önemli olan
bir ülke.Hollanda insanının kültürü,ahlakı Türk halkına ters bir kültürdür.Türk
halkının ayıp gördüğü dinimizce yasak dediği 
türden olayları orada görmek mümkündür.Hollanda insanı Türk halkı kadar
sıcakkanlı  değil.Hollanda insanının
sadece yerlisi Türk insanına benziyor bu yüzden yerli insanı ile birlikte olmak
insana huzur veriyor.Gelelim Hollanda kültürüne orada insanlar önce çocuk yapıp
sonra evleniyorlarmış yani anlayacağınız orada çocuklar anne ve babasının
düğününü görebiliyorlar Türk kültürüne çok ters olan bu kültür Türk insanı
tarafından yanlış bulunuyor ve ayıplanıyor.Aynı zamanda Hollanda da ki insanlar
çocukları 18 yaşına geldiği zaman onlardan ya kira istiyor ya da evi
boşaltmaları gerektiğini söylüyor Türk kültüründe ise insanlar evlendikten
sonra bile aileleri onlara bakıyor.Akşam saat 22:00'dan sonra insanlar rahatsız
olmasın diye eğlencelerine son veriyorlar halbuki Türk insanı gece 12:00 ve
01:00'a kadar eğlenebiliyor,şarkı söyleyebiliyor.Onun dışında Hollanda
insanları çok fazla korna çalmıyorlar ve orada çok fazla korna çalan insanlara
ceza veriyorlarmış halbuki Türkler birbirlerine küfür etmek için bile kornayı
kullanabiliyorlar.Türkler de gelen misafirler 
yolcu edilirken  Hollanda kültüründe
böyle birşey yapılmıyor gelen misafir geldiği gibi geri gidiyor.En önemlisi
Hollanda kültüründe el alem ne der düşüncesi de yok insanlar istedikleri yerde
istedikleri gibi davranabiliyor ve giyinebiliyor ama Türkler ailem kızar  şu şunu der düşüncesi ile kendi özgürlüğünü
kısıtlıyor.Özgürlük demişken Hollanda Avrupa'nın en özgür ülkesi.İnsanlar bizde
yasak olan ve hapis cezası bile verilecek derecede kötü olan uyuşturucu
ticaretini rahatlıkla yapabiliyor.Türkler de rastlanması çok zor olan eş
cinsellik durumuna Hollanda'nın her köşesinde görmek mümkündür.türlere ters
olan bu kültür anlayışları için  Hollanda
Türkler için yaşanılacak değil sadece gezilecek bir yerdir kanısına varıyoruz.

                                                                                                              
BAŞAK DOĞAN



HARİKALAR  DİYARI HOLLANDA

GİTTİGİM
YER BANA GÖRE HARİKALAR DİYARI BİR HOLLANDA.ÇÜNKÜ O KADAR GÜZEL VE BÜYÜLEYİCİ
MANZARALARI VAR Kİ İNSAN KARŞINDA TUTULUP KALIYOR.BU MACERAMIZ  20 GÜNLÜKTÜ.BİZ BU MACARANIN NASIL GEÇTİĞİNİ
BİLE ANLAMADIK .O KADAR GÜZEL MANZARALARI VAR Kİ.SAYMAKLA BİTMEZ.ÖRNEĞİN;YEL
DEĞİRMENLERİ,ERASMUS KÖPRÜSÜ,KÜLTÜRLERİ VE DİĞER GÜZEL KÖPRÜLERİ VE BİR ÇOK
SAYAMACIĞIMIZ BİR ÇOK GÜZELLİKLER.HOLLANDA'DA KALDIĞIMIZ YER EDU TALENTS
BURDAKİ İNSANLARDAN BAHSEDECEK OLURSAK O KADAR İYİ İNSANLAN Kİ ANLATMAKLA OLMAZ
TEK KELİMEYLE HARİKA İNSANLARDI.BURDA BUNLAR ARACILIĞIYLA VE YARDIMIYLA ÇOK
ŞEYLER YAPTIK,BİRÇOK YER GÖRDÜK.HATTA ONLARLA BİRLİKTE BİR PİKNİĞE
GİTTİK.ONLARIN DÜZENLEMİŞ OLDUĞU BİR YERDİ.AYRICA ORANININ KURALLARINDAN
BAHSEDECEK OLURSAK ÇOK GÜZEL KURALLARI VAR.ÖRNEĞİN;KIRMIZIDA ARABA
GEÇİYOR.YEŞİLDE İSE BİZ GEÇİYORUZ VE ARABA BİZİM GEÇMEMİZİ BEKLİYOR.ÖRNEĞİN BİR
BAŞKA ÖRNEK İSE ORADA ARABADAN  ÇOK
BİSİKLETLER VAR HERKES GEZMESİNE,İŞİNE,KISACASI GİDECEĞİ YERE BİLE ULAŞIM ARACI
OLARAK BİSİKLETLE GİDİYOR.EĞİTİM AMAÇLI GİTTMİŞ OLDUĞUMUZ OKULLARDA  VAR .BURDA HEM GAZETELER HEM DE BİLİŞİMCİLER
OLARAK GİTTİK.BİLMEDİĞİMİZ,GÖRMEDİĞİMİZ ŞEYLER GÖRDÜK.VE ÖĞRENDİK.KISACASI BU
ANLATTIKLARIM OKUMAYLA OLMAZ BENCE YAŞANMASI GEREKİR.FIRSAT BULAN HERKESİN
GİTMESİNİ TAVSİYE EDERİM.

                           RABİA DİLEK MECLİS